CARRIE (GÖZ) KİTAP İNCELEMESİ
- stephenistheking47
- 19 Eyl 2022
- 5 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 17 Haz 2024
KARAKTERLER:
Carrie White : Ana karakter
Margaret White : Anne
Sue Snell : Arkadaşı
Tommy Rose : Sue'nun erkek arkadaşı
Rita Desjardin : Öğretmen
Chris Hargensen : Dalga geçen arkadaşı
Billy Nolan : Domuz kanı döken çocuk
Chamberlain Town
ANA FİKİR:
Kitabımız; doğuştan telekinetik güçleri olan aşırı dindar bir anneye sahip 16 yaşında lise öğrencisi Carrie' nin annesi ve okul arkadaşları ile yaşadığı sorunları ve sonucunda gerçekleşen olayları anlatmaktadır.
CARRİE HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER:
Edebiyat ikonu Stephen King tarafından 26 yaşındayken kaleme alınmış, tüm zamanların en ünlü korku hikayelerinden biri. Carrie Stephen King'in yayımlanan ilk romanı. Carrie, hayatı acımasız bir şaka gibi görünen 16 yaşındaki bir boks torbası olan Carrietta “Carrie” White'ın hikayesidir.
King diyorki; ‘Bazı kadınlar 'Tüm o maçoları yazıyorsun ama kadınlar hakkında yazamıyorsun' dedi. 'Ben kadınlardan korkmuyorum. İstesem onlar hakkında yazabilirim. ' diye cevap verdim. Bu yüzden Carrie hikayesini düşünmeye başladım… Carrie duşta adet gördüğünde diğer bütün kızlar ona pedleri attıktan sonra Carrie’nin hormonlarının değişimiyle telekinetik gücleri serbest kalacak ve onların üzerine yıkım yağdıracaktı. Duş sahnesini yaptım, ama nefret edip çöpe attım…
Ertesi gece, okuldan eve döndüğümde, yazdıklarım Tabby’nin elindeydi. Çöp sepetimi boşaltırken onları görmüş, buruşturulmuş kâğıt topaklarındaki sigara küllerini silkelemiş, kâğıtları düzeltmiş ve oturup yazdıklarımı okumuştu. Devam etmemi istediğini söyledi. Hikâyenin gerisini bilmek istiyordu. Liseli kızlar hakkında bir bok bilmediğimi söyledim. O da o kısmına yardım edeceğini belirtti. Çenesini yana yatırmış, o cidden sevimli tebessümüyle bana bakıyordu. ‘Burada bir şey yakalamışsın,’ dedi. ‘Gerçekten böyle düşünüyorum...’”
Birçoğumuz hikayeye aşina olsak da, pek çoğu onun arkasındaki ilham kaynağını bilmiyor. El yazmasını 1973'te (çamaşırhanesinde kurulan derme çatma masasında) yazan King, Carrie White'ı ilkokuldan hatırlatan iki kızın ardından modellendi.
Yıllar sonra King şöyle demiş: Esinlendiği ilk kız “Her gün okula aynı kıyafetleri giyerek geldiği için dalga geçilen bir öğrenci. Bir gün okula geldiğinde, kendisine aldığı yeni bir kıyafetle çok net bir hatırasına sahibim… Siyah eteğini ve beyaz bulunuzu kabarık kollu ve o zaman modaya uygun bir etek ve parlak renkli kareli bir bluz ile değiştirmişti - ki bu herkesin görebildiği bir şeydi… Ve herkesle arası daha da kötüleşti çünkü kimse onun kalıbını değiştirdiğini görmek istemiyordu. ” Diğer kız ise; Aşırı dindar bir annesi olan epilepsi hastası bir öğrenci. ( (Ses tanıdık geliyor mu?)) King ayrıca Carrie karakterini oluştururken Live Dergisinde okuduğu bir makaleden esinlendiğini de dile getiriyor. Makalenin içeriğinde; özellikle ergen kızlarının bazılarının telekinetik güçlere sahip olabileceğini (nesnelerin zihniyle hareket edebilme kabiliyeti) öne sürüyordu… King, kitabın ana konusunun oluşumunu söyle açıklıyor; İlişkisiz iki fikir, ergen zulmü ve telekinezi bir araya gelip bana Carrie karakterini verdi. King, hikayeyi yazmaya başladığında, her iki kız da artık hayatta değildi: biri nöbetten hayatını kaybetti diğeri ise doğum sonrası kontrol edilemeyen depresyon krizlerinden sonra kendini vurdu. Eski sınıf arkadaşlarının trajik kaderi, Carrie’yi yazmayı zorlaştırdı. King, geçmişinin hayaletleriyle yüzleştiğini belirterek “Kariyerimde çok nadiren daha rahatsız olayları araştırdım,” dedi. Başlangıçta herkes kitabı benimsemedi. Aslında, King’in el yazması 30 a yakın yayıncı tarafından reddedildi. Ancak Doubleday Publishing, hakları satın alır ve King'e yazı yazarken harcadığı para kadar avans verir. Carrie 1974'te ilk piyasaya sürüldüğünde, yaklaşık 13.000 kopya satıldı. King omuz silkti ve bir sonraki projesine geçti. Ancak kitap ciltsiz bir hale geldiğinde, Signet Books'ın haklarını 400.000 dolara satın almasıyla yeni bir hayata geçti. Akıllı hareket: Carrie, eleştirilere rağmen ilk yılında bir milyonun üzerinde sattı. Yıllar sonra King, onu eleştirenlerle aynı fikirde olup ilk romanı için “Birinci sınıftan birinin kurabiye pişirmesini andırıyor. Yeterince lezzetli ama pütür pütür ve altı yanmış gibi.”dedi. King ayrıca Carrie için sınıf arkadaşları tarafından suiistimal edilmiş ve ruhu yaralanmış bir genç ama aynı zamanda kadın diyor… Güçlerini ilk kez hissederek Samson gibi Carrie de çürümüş toplumu aşağı çekmek için vahşi yeteneğini kullandı… Carrie hikayesinde Cinderella masalına da dokundurma yapan King, hikayenin sonunu masalının tam tersi şekilde bitirdi… DERİN İNCELEME 🔑 Carrie aslında doğuştan telekinetik güçlere sahip, bunu üç yaşındayken evin çatısına yağdırdığı taşlardan anlıyoruz. Fakat tam gücüne kavuşması için ergenliğe erişmesi gerekiyordu. Aslında Carrie, baloya davet edildiğinde kendi güçlerinin rahatlığıyla evet demiş. Yani eğer işin içinde bir oyun yoksa - bu davet bir gönül alma, özür dileme ise - problem de yok ama eğer oyun yapacaklarsa o zaman karşılığında her şeyi yapabileceğini biliyor. Aslında B planı herkesi her şeyi yok etmek… Chris ve Billy birbirlerini sevmiyorlar yalnızca karşılıklı çıkarları için birlikteler. Bu iş bitince ikisi de alacaklarını aldıktan sonra ayrılmayı planlıyor. Chris son anda bunun kötü bir fikir olduğunu düşünüyor ama Billy plandan vazgeçmiyor... Carrie baloya gittiğinde o çok kızdığı annesini düşünüp merak etmesin diye eve erken gitme planları yaparken aynı dakikalarda evde olan annesi ise geldiğinde onu öldürme planları yapmaktadır. Tommy’nin ölmeden önce hissettiği son duygu, Carrie’den çok hoşlandığı oluyor. Tıpkı Sue’dan nasıl hoşlanıp ona ne hissediyorsa aynı şekilde Carrie’ye karşı da o duyguları hissediyor ama saniyeler sonra ölüyor… KİTABIN İÇERİĞİNDEN ÖNEMLİ ALINTILAR: Sanki o ana dek gizli kalmış da, ortaya çıkmak için zihinsel ergenliğini bekliyormuş gibi... Ama çevremdeki her şey bana yapay geliyor. Kapkara ve karabasanlarla dolu gerçek dünyanın üzerine örtülmüş, her an yok olabilecek, ucuz yaldızlı bir örtü sanki... Yeri süpürür gibiydi. Zihninin bilinçaltı halısını kaldır ve bütün pislikleri altına süpür gitsin. Güle güle... Fakat hiç kimse de yaptığı hareketin başka insanları üzdüğünü anlamaya çalışmıyor. İnsanlar zamanla daha iyi olmuyorlar, sadece akıllanıyorlar. Akıllandığın zaman sineklerin kanatlarını koparmaktan vazgeçmiyorsun, yalnızca bunu yapmak için daha iyi nedenler buluyorsun... Pekâlâ, diye düşünebilir kuşkucu olanlar, seni sevdiğini nerden biliyordun? Çünkü bana sevdiğini söyledi de ondan. Ve eğer onu tanısaydınız, bu kadarının yeterli olduğunu siz de anlardınız... Ergen insan da, kuşların sürü içindeki tavırlarını takınarak, aşağı gördükleri akranlarını hiç göz kırpmadan yerin dibine geçirir... Ama üzgünüm demek, çok boş bir şey. İnsan fincanından biraz kahve döktü mü ya da bowling oynarken topu yanlış yere attı mı, söyler bunu. Gerçek üzüntü, gerçek aşk kadar ender görülür... Sanki tüm yaşamı daracık bir noktaya varmış, bundan sonrası ya sondu ya da giderek genişleyen bir aydınlıktı... Eğer geleceğe bakmazsak, bunun bedelini çok pahalıya ödemekten kurtulamayız... O an büyük bir huzur içindeydi, sanki ruhu güçlü bir ütü altında bütün buruşukluğundan kurtulup pürüzsüz ve dümdüz oluvermişti. Ama günah hiç ölmez...
Film yorumunu ve izleme linkini görmek için tıklayınız...
CARRIE / GÜNAH TOHUMU
Carrie 1976 yılında Brian De Palma yönetmenliğinde beyazperdeye uyarlandı.
Filmin senaryosu Lawrence D.Cohen tarafından yazıldı ve dönemin başarılı filmlerinden biri oldu. Sissy Spacek bu filmdeki Carrie rolüyle ilk defa En İyi Kadın Oyuncu Oskarına aday olmuştur. Senaryo, neredeyse birkaç detay dışında ayrıntılarına kadar kitaba sadık kalarak yazarın okuyucuya göstermek istediği önemli farkındalıkları ve derin izleri birebir izleyiciye iletiyor.
Örneğin; *Sue kitapta balo salonuna hiç gitmiyor olaylar başlayınca evden çıkıp Carrie’yi aramaya başlıyor fakat filmde balo salonuna gelerek olacakları fark edip müdahale etmek istiyor…*Filmde olaylardan sonra, Sue rüyasında mezarlığa çiçek bırakmaya gidiyor, mezardan kanlı bir elin kolunu yakalayıp onu mezara çektiğini görüyor ve çığlık çığlığa uyanıyor, fakat kitapta öyle bir metin yok…
1976 Yapımı Carrie filmini izlemek için tıklayınız.
1 Mayıs ayında, MGM ve Screen Gems şirketlerinin temsilcileri Stephen King romanı Carrie'nin yeni bir remake (yeniden çevrim) filminin yapılacağını duyurdu.Yeni adaptasyonu işiten kitap yazarı King "Asıl soru neden, orijinali çok iyi olduğu halde?" şeklinde düşüncelerini belirtti…
Carrie 2013 yılında yeniden beyazperdeye uyarlandı. Filmin yönetmen koltuğunda Kimberly Peirce otururken, Carrie rolününde Chloë Grace Moretz vardı.
Chloe Grace Moretz, Carrie rolü ile Starün Ödülleri – Yılın En İyi Aktristi seçildi.
People Choice Ödülleri – Favori Korku Filmi ödülünü kazandı.
İlk filmden farklı olarak teknolojiye ve günün imkanlarına uyarlanarak çekilen filmde, kitaptaki detaylardan birkaçında farklılıklar olduğunu görüyoruz.
Örneğin;
*Kitapta Carrie’nin okulda adet gördüğü gün arkadaşları sadece ped ve tampon atarak tıka diye bağırıyorlar fakat filmde bir arkadaşı bu görüntüleri kaydedip youtube kanalına yüklüyor…
*King kitabında, kanlı elin beyaz şortun üstünde bıraktığı izle çarpıcı bir şok etkisi yaratıyor. Filmde şortun rengi sarı…
*Carrie kitapta okuldan eve yürüyerek dönüyor, filmde annesi okuldan Carrie’yi alıyor…
*Sue kitapta balo salonuna hiç gitmiyor olaylar başlayınca evden çıkıp Carrie’yi aramaya başlıyor fakat filmde balo salonuna gelerek olacakları fark edip müdahale etmek istiyor…
*Kitapta Carrie, Sue’nun yanında otoparkta bir sitem konuşması yaptıktan sonra son nefesini veriyor, filmde ise yıkılan evin içinde annesinin ölü bedenine sarılarak intihar ediyor…
*Olaylardan sonra Sue, rüyasında hamile olduğunu doğumda bebek yerine bir elin içinden çıkıp onu yakalamaya çalıştığını görüyor fakat kitapta böyle bir metin yok…
2013 Yapımı Carrie filmini izlemek için tıklayınız.
Comments